Türkiye'nin Yeni Nesil Firma Rehberi'ne Hoşgeldiniz.
Sponsorlu Firmalar
Sponsorlu Hizmet Verenler
Üyeler
Hizmetler
KESKİN Haberleri
KESKİN
Aylardan Kasım, sararmış yaprakların çıtır çıtır sesleriyle dolu Keskin sokaklarında yürüyorum. Hava, buz gibi, insanın içini titreten cinsten. Ama ne olursa olsun bu sokaklarda yürümek bir ayrıcalık gibi geliyor. Hele bir de yağmur yağmışsa, taş döşeli yolların üzerinden hafif bir buğu yükselir. Kışın habercisi bu nefti kokuyu içime çekerken, Keskin’in ruhunu daha yakından hissetmek mümkün hale geliyor.
Keskin, adının verdiği izlenimin aksine, sert değil; aksine yumuşak kalpli bir yer. Binaların çoğu iki ya da üç katlı ve genellikle ahşap evlerden oluşuyor. Bu evlerin arasında dolambaçlı sokaklar uzanıyor, daracık ama bir o kadar da içten. Sokaklarda yürürken, geçmişin izlerini hala taze bir şekilde görmeniz mümkün. Her birinin ayrı bir hikayesi var gibi duran bu evler, yıllara meydan okuyan birer abide niteliği taşıyor.
Eski taş yapılar, ilçenin merkezinde bulunduğunda, sizi zamanı geriye sarmaya adeta mecbur bırakır. Çaresiz bir kaçış aramanıza gerek yok; burada halet-i ruhiye diye tanımlayabileceğiniz bir huzur peşinizi bırakmaz. O an, geçmişin rüzgarına teslim olursunuz. Her köşe başında, her yeni sokak başlangıcında sizi başka bir anı bekler.
Keskin’in insanları, yaşamın sade bir mutluluk olduğu fikrinin canlı kanıtı. Misafirperverlikleri dillere destan. Sabahın erken saatlerinde, fırından yayılan taze ekmek kokusu ve kahvelerin baş döndüren cazibesi, sokakta dolaşırken size sıcak bir selam verir. Her köşe başında bir çay ocağı; sade bir masa, birkaç plastik sandalye ve demli çayların hafif dumanı… Bu esvap içinde sunulan sıcak sohbetler, insanın içini ısıtır.
Buralarda, işler telaşsız ilerler. Herkesin temâm ulaşacağı yer belirli; aceleye gerek duyulmaz. Sokaklar, sanki hayatın huzur içinde akmasına imkân tanıyan bir sahne gibi çalışır. Bu sakinlik ve düzen, burada vakit geçiren herkesin ruhunu dinlendirir.
Keskin’in doğası ise ayrı bir güzellik sunar. Dört bir yanını saran yemyeşil tepeler, mevsimin renklerine göre her gün başka bir tabloya dönüştürür kenti. Özellikle gün batımında, gökyüzü turuncudan mora çalan renklerle boyandığında bu tepelerin doruklarında yer alan çam ağaçları bir başka güzel görünür.
Burada, zaman farklı bir akışta ilerler. İnsan, Keskin’de yaşamın özüne dair pek çok şeyi yeniden keşfeder. Göğe uzanan dar sokaklarında yürürken, geçmişin ve geleceğin arasında bir köprüde bulur kendini. İşte bu yüzden Keskin, ilk bakışta tasasız ve sade görünen ama derinliğiyle insanı kucaklayan bir kasaba olarak gönüllerde yer eder. Her mevsimin farklı duygularla doldurduğu bu topraklarda, her adımda biraz daha yalıtılır insan dünya telaşından. Keskin, adında taşıdığı ucu sivrilmiş çağrışımlara inat, bir parça huzur ve dinginlik sunar her gelen misafire.