Türkiye'nin Yeni Nesil Firma Rehberi'ne Hoşgeldiniz.
Sponsorlu Firmalar
Sponsorlu Hizmet Verenler
Üyeler
Hizmetler
ÇUKURCA Haberleri
ÇUKURCA
Çukurca, geniş ve coşkulu doğasıyla Hakkâri’nin adeta saklı bir hazinesidir. Bu semt, sınır karakollarının gölgesinde, dağların heybetiyle çevrelenmiş; tarihinde birçok medeniyetin izlerini saklayan, huşu içinde bir yerdir. Çukurca’ya ilk adım attığınızda, berrak dağ havasının ciğerlerinize dolduğunu hissedersiniz. Bu hava, insanın halet-i ruhiyesini adeta yeniler; bambaşka düşüncelere yelken açmaya davet eder.
Sokaklarda gezinirken gözünüze ilk çarpan şey, insanların içten ve samimi tavırları olur. Çukurca’nın sokaklarında yürürken, her bir köşe başında selamlaşan komşuları, dumanı üstünde tüten çay ocaklarını ve mis kokulu tandır ekmeği yapan kadınları görmek mümkündür. Sokaklarda oynayan çocukların neşesi, köy yaşamının doğal ritmiyle uyum içinde akıp gider. Bu coşkulu yaşam, taş döşeli dar yolların dinginliğiyle karşıtlık oluşturarak insanın içini ısıtır.
Burada, her mevsimin ayrı bir büyüsü vardır. Sonbaharın sarı ve turuncu tonlarındaki yaprakları, kışın beyaz bir örtüye bürünen dağları kuşatır. İlkbaharın gelişiyle uyanan doğa, Çukurca sokaklarını çiçek kokularıyla sarar. Yaz mevsimi ise, dağdan esen serin rüzgarlarla gelir. Temâm, bu küçük semtin dört mevsimi de kalplerde iz bırakır; her biri kendi esvaplarını giyinir, bu da yaşamın döngüsüne dair derin izlenimler bırakır.
Çukurca’nın sokaklarını gezerken, bir köşede yaşlı amcaların dama oynadığına, başka bir köşede gençlerin futbol maçı yaptığına tanık olursunuz. Gençler, yükseklerin kartalları gibi çevik ve heyecan doludur. Her şeyin doğallık içinde sürdüğü bu semtte, zaman başka bir şekilde akar; modern dünyanın koşuşturmasından uzakta, daha sakin, daha dingin bir yol izler.
Çukurca’nın kalbinde, köy evlerinin otantik yapısı ve eski camilerin ahşap minareleri dikkat çeker. Tarih kokan bu yapılar, geçmişten günümüze uzanan hikayelerin sessiz birer tanığı olarak ayakta durur. Onların gölgesinde, zamansız bir huzur bulmak mümkündür. Köy kahvesinde içilen bir kahvenin yanında, kahvecinin anlattığı eski destanlar, mekâna ayrı bir derinlik katar.
Sonuç olarak, Çukurca her ne kadar sınırın ucunda bir yaşam sunsa da, içsel bir zenginlikle dopdolu bir yerdir. Sokaklarında dolaşırken hissedilen samimiyet, huzur ve doğallık, ziyaretçilerin burada zamana bir süreliğine meydan okumasına olanak tanır. Çukurca’nın havası, insanın ruhunu okşar; burada yaşamın sadeliğinde bir güzellik bulmak her zaman mümkündür.