Türkiye'nin Yeni Nesil Firma Rehberi'ne Hoşgeldiniz.
Sponsorlu Firmalar
Sponsorlu Hizmet Verenler
Üyeler
Hizmetler
HAVSA Haberleri
HAVSA
Havsa, tarih kokan sokakları ve insanın içini ferahlatan atmosferiyle Trakya’nın saklı kalmış mücevherlerinden biridir. İlk kez Havsa’ya ayak bastığınızda, modernite ile geçmişin iç içe geçtiği, fakat her biri kendi varlığını kabul ettiren bir alanda olduğunuzu hissedersiniz. Bu küçük şehir, metropol hayatının karmaşasından sıkılan ruhlar için bir sığınak gibidir.
Sabahın erken saatlerinde sokaklar henüz uyanmamıştır. Geceden kalma serinliği hala hissettiren hava, ince bir esvap gibi üzerinize örtülür. Kuşların cıvıltısıyla dolu bu saatlerde, Hafsa’nın dar sokaklarında sessizce yürümek, bambaşka duygular uyandırır. Kahvaltı hazırlıkları içindeki evlerden yayılan kızarmış ekmek ve taze çayın kokusu, aklınızı başınızdan alır. Burada zaman yavaş akar, insanları aceleden uzak, bir o kadar da huzurlu bir halde bulursunuz.
Havsa’nın sokakları, tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış olmanın mağrur hali ile birleşir. Çoğu taş döşeli olan bu sokaklarda yürürken, eski zamanların hatıraları ve hikâyeleri kulağınıza fısıldanır gibidir. Evlerin balkonlarından sarkan sardunyalar ve begonvil çiçekleri, sokaklara ayrı bir güzellik katar. Her köşe başı, sağınızda veya solunuzda sizi bekleyen bir sürpriz gibidir. Havsa’da dolaşırken kendinizi kaybedersiniz ama bu, tümüyle keyifli bir kayboluştur.
Öğle saatleri yaklaşırken, sokaklar yavaş yavaş canlanmaya başlar. Küçük esnaf dükkanlarından gelen çekiç ve testere sesleriyle havada tatlı bir uğultu oluşur. Bu seslerin arasında dostane selamlaşmaların ve kahkahaların yankısını duymanız da mümkün. Havsa insanı, geleneklerine olan bağlılıkları ve misafirperverliğiyle bilinir. Buraya gelen herkes, bir yabancı olarak değil, adeta uzun zamandır beklenen bir misafir gibi karşılanır. Bu sıcakkanlı tutum, insanın halet-i ruhiyesini hemen olumlu yönde etkiler.
Havsa’nın meydanına vardığınızda, tarihi yapıların mimarisi sizi bir nebze olsun geçmiş yolculuğuna çıkarır. Sıcak yaz günlerinde meydanın çevresine dizili kafelerde bir çay molası vermek, günün koşuşturmacasına kısa bir ara katmak gibidir. Burada, hayatın karmaşası yerini dingin bir dinginliğe bırakır. O an temâm olduğuuzu hissedersiniz; sanki tüm eksik parçalar yerine oturmuş gibidir.
Akşamüstüne doğru güneşin altın sarısı ışıkları Havsa’yı adeta yeniden renklendirir. Günü yavaş yavaş ardınızda bırakırken, Havsa sokaklarında bir yürüyüş daha yapıp, günün yorgunluğunu usulca üzerinizden atabilirsiniz. Bu küçük kasaba, doğası, tarihi ve içtenliğiyle, kalbinizde unutulmaz bir yer edinmiş olarak sizi uğurlar. Havsa’dan ayrılırken, geride bıraktığınız anıların tatlı bir özlemiyle, tekrar dönmeye söz verirsiniz.