Türkiye'nin Yeni Nesil Firma Rehberi'ne Hoşgeldiniz.
Sponsorlu Firmalar
Sponsorlu Hizmet Verenler
Üyeler
Hizmetler
İZNİK Haberleri
İZNİK
İznik, asırlardır geçmişin izlerini günümüze taşıyan kadim bir şehir. Kuzeyinde Uludağ’ın heybetli silueti, güneyinde İznik Gölü’nün dingin suları ile sarılı bu küçük ilçe, ziyaretçilerine adeta zamanın yavaşladığı bir huşu ortamı sunuyor. İznik’e adım attığınız anda bir yanda tarih, diğer yanda huzurun meltemi karşılarken sizi, bu büyülü atmosferin içine çekilmemek imkansız.
İznik’in sokaklarında gezinirken, kendinizi tarih kitaplarında okuduğunuz hikayelerin ortasında buluyorsunuz. Roma döneminden kalma surlar, size bu kentin ne denli önemli olduğunu hatırlatırken, her bekçili kulede bu geçmişin bir parçası olmak mümkün. Esvaplarınızın arasına sızan rüzgar, adeta geçmişten gelen sessiz bir selamlama gibi, kulaklarınıza fısıldıyor.
Günlük telaştan uzak, sakin ve huzurlu bir yürüyüş için, Ayasofya Orhan Camii ziyaretçilerini bekliyor. Bu muhteşem yapı, hem kilise hem cami olarak hizmet vermiş ve bugün hala cemaatiyle buluşmakta. Ayasofya’nın içinde bulunduğunuzda, tarihin farklı dönemleri arasında bir yolculuğa çıkmış gibi hissedersiniz. Her bir taş, her bir sütun, sanki size geçmişten yankılar ulaştırıyor. İşte tam bu noktada, halet-i ruhiyenizin nasıl değiştiğini fark edersiniz; zaman ve mekan arasında olan bağların ötesinde, ruhunuzu dinlendiren bu sessizlikte huzur bulursunuz.
İznik sokakları, çini atölyeleri ile süslü. Mavinin, beyazın ve daha nice rengin iç içe geçtiği çiniler, sadece bir zanaat değil, adeta İznik’in kültürel ruhunun tercümesidir. Atölyeleri ziyaret ederken ustaları dikkatle çalışırken görmek, çamurun nasıl sanata dönüştüğüne şahit olmak, hayranlığınızı daha da pekiştirir. Her bir çini parçası, sabır ve incelikle işlenmiş bir hikayeyi anlatır.
Şehrin pazar yerinde dolaşırken, yöresel ürünlerin, taze meyve ve sebzelerin arasında dolanmak, hayatın basit ama değerli yönlerini hatırlatır. İznik’in havası, o pazarın kokusuyla birleşip, insanın içini ferahlatan bir etkisi vardır. Bahar aylarında, gölden esen hafif rüzgar, zeytin ağaçlarının yaprakları arasında usulca dolanır. Bu tatlı meltem, insanın yüzünde bir gülümseme belirlemesine sebep olacak kadar naziktir.
Akşam İznik gölü kenarında yürüyüş yaparak günü sonlandırmak, bu kentin en değerli armağanlarından biridir. Gölün üzerindeki gün batımı, alınan her nefese minnettarlığı artıran bir manzara sunar. Işıkların sularda dans edişi, insana sadece tabiatın değil, aynı zamanda yaşamın en muazzam anlarını hatırlatır. İznik, her köşe başında, her sokakta, insanı hem geçmişe hem de doğaya bağlayan bir girdap gibi, ziyaretçilerini sarmalar ve orada bulunmanın güzelliğini gözler önüne serer. Temâm, bu küçük cennet parçası, ruhun her köşesine dokunur ve her vedayla birlikte yeniden keşfedilmeyi bekler.